Yenilenebilir enerjinin payı giderek artıyor
Enerji Enstitüsü’nün uluslararası danışmanlık şirketi Kearney ile birlikte hazırladığı rapora göre yenilenebilir enerjinin payı tüm dünyada güçlü biçimde artmaya devam ediyor. Solar kaynaklı enerji üretimi geçen yıl yüzde 25, rüzgar kaynaklı üretim yüzde 13 büyüdü. Yenilenebilir kaynaklarındaki güçlü büyümeye rağmen enerji kaynaklı küresel sera gazı emisyonu geçen yıl yüzde 0.8 arttı.
Enerji alanında dünyanın en önemli kaynaklarından biri olan ve geçmişte 70 yılı aşkın süre BP tarafından yayınlanan “Dünya Enerjisinin İstatistiki Değerlendirmesi” raporu bu yıl Enerji Enstitüsü tarafından uluslararası danışmanlık şirketleri Kearney ve KPMG ile işbirliğiyle yayınlandı. Raporda küresel enerji talebindeki artışın 2022’de yüzde 1.1 olarak gerçekleştiğine dikkat çekilerek bunun 2021’deki yüzde 5.5’lik artışa göre belirgin bir yavaşlamaya işaret ettiği belirtildi. 2022’deki artışla birlikte küresel enerji talebi Covid pandemisi öncesindeki seviyenin yüzde 3 üzerine gelmiş durumda. Raporda öne çıkan 5 temel gelişme şöyle:
1. Pandemi sonrasında ulaştırma kaynaklı yakıt talebi normale dönmeye devam ediyor. Bununla birlikte normale dönüş temposu bölgeden bölgeye farklılık gösteriyor. Çin’de özellikle jet yakıtı talebi Covid öncesinin hâlâ altında.
2. Ukrayna’daki savaş ve Rusya’ya yönelik ambargolar doğal gaz fiyatlarında sert artışa neden oldu. Uluslararası doğal gaz fiyatı Avrupa’da 3, Asya’da 2 kat arttı.
3. Yenilenebilir enerjinin payı güçlü biçimde artmaya devam ediyor. Solar kaynaklı enerji üretimi geçen yıl yüzde 25, rüzgar kaynaklı üretim yüzde 13 büyüdü.
4. Küresel ana enerji tüketimi geçen yıl yüzde 1 arttı. Böylece küresel tüketim Covid öncesi dönemin yüzde 3 üzerine yükseldi. Doğal gaz tüketimi yüzde 3 düşerken yenilenebilir enerji tüketimi (Hidro hariç) yüzde 13 artış gösterdi.
5. Yenilenebilirdeki güçlü büyümeye rağmen enerji kaynaklı küresel sera gazı emisyonu geçen yıl yüzde 0.8 artış gösterdi.
Raporu değerlendiren Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, yenilenebilir enerjideki güçlü büyümenin önümüzdeki yıllarda da süreceğini öngördü. Türkiye’de hidro dışı yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin toplamdaki payının yüzde 15.5’e yükselerek küresel ortalama olan yüzde 12’yi geride bıraktığına dikkat çeken Okutur, “Sürmekte olan yatırımlar tamamlandığında Türkiye’de yenilenebilir enerjinin payının yüzde 20’ye ulaşmasını öngörüyoruz” dedi.
Enerji Değişimi Enstitüsü Başkanı ve Kearney Küresel Sürdürülebilirlik Lider Partner’i Richard Forrest ise 2022’de küresel enerji tüketiminin yüzde 1, sera gazı emisyonunun ise yüzde 0.8 arttığına dikkat çekerek, “İklim değişikliğiyle ilgili Paris Anlaşması’ndaki hedefleri karşılamaya yönelik acil adımlar atılmalı. Temiz, erişilebilir ve güvenli enerjiye geçiş ihtiyacı hiç bu kadar büyük olmamıştı” değerlendirmesi yaptı.
Rapora göre küresel elektrik üretimi 2022’de yüzde 2.3 büyüdü. Bu oran bir önceki yılın yüzde 6.2’lik artışına göre önemli bir gerilemeye karşılık geliyor.
Solar ve rüzgar elektrik üretimi içinde yüzde 12 paya ulaştı. Solar kaynaklı üretim yüzde 25, rüzgar kaynaklı üretim yüzde 13 arttı. Solar ve rüzgar kaynaklı elektrik üretimi geçen yıl da nükleer kaynaklı elektrik üretimini geçti.
Kömür kaynaklı üretim yüzde 35.8’den 35.4’e gerilese de küresel elektrik üretiminde başat güç kaynağı olarak kalmaya devam etti.
Doğal gaz kaynaklı üretimin payı yüzde 22 ile stabil kaldı.
Rapora göre 2022’de küresel petrol tüketimi günlük bazda 2.9 milyon varil artarak 97.3 milyon varile ulaştı. Bununla birlikte küresel petrol tüketimi Covid pandemisi öncesi dönemin yüzde 0.7 altında kaldı.
Küresel petrol üretimi ise geçen yıl günlük bazda 3.8 milyon varil arttı. Bu artışın yüzde 60’ı OPEC üyesi ülkeler tarafından karşılandı.
Rafinaj kapasitesi ise geçtiğimiz yıl günlük 534 bin varil yükseldi. Rafinaj kapasitesindeki artış büyük oranda OECD dışı ülkelerden kaynaklandı.
Doğalgaz talebi azaldı
Raporda yer alan verilere göre küresel doğal gaz talebi geçen yıl yüzde 3 azaldı. Bunun sonucunda doğal gazın ana enerji kaynakları içindeki payı da hafifçe gerileyerek yüzde 25’ten yüzde 24’e indi.
Küresel doğal gaz üretimi ise bir önceki yıla göre sabit kaldı.
Japonya 2022’de Çin’i geçerek dünyanın en büyük LNG ithalatçısı konumuna yükseldi. Asya Pasifik bölgesi küresel LNG talebinin yüzde 65’ini oluşturdu. Buna karşılık bu bölgenin doğal gaz talebi bir önceki yıla göre yüzde 6.5 azaldı. Avrupa’nın LNG ithalatı ise Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle yüzde 57 artış gösterdi.
Hidro hariç yenilenebilir enerji gücü geçen yıl yüzde 14 büyüdü. Bir önceki yıl büyüme oranı yüzde 16 olmuştu.
Solar ve rüzgar enerjisi kapasitesi 2022’de hızla büyümeye devam ederek 266 GW’ye ulaştı. Solar enerji kapasite artışının yüzde 72’sini (192 GW) oluşturdu.Hidroelektrik üretimi geçen yıl yüzde 1.1 artarken nükleer enerji kaynaklı elektrik üretimi ise yüzde 4.4 geriledi.
Dünyanın toplam enerji tüketiminde yenilenebilir enerjinin payı geçtiğimiz yıl artmaya devam etti. Enerji Enstitüsü’nün verilerine göre hidro hariç yenilenebilir enerjinin küresel enerji tüketimindeki payı geçen yıl yüzde 7.5’e yükseldi. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 1’lik artış anlamına geliyor. Fosil kaynaklardan sağlanan enerji ise geçtiğimiz yıl küresel enerji talebinin yüzde 82’sini karşıladı.
Karbon salımındaki artış ise sürüyor. Rapora göre enerji tüketimi, sanayi faaliyeti kaynaklı karbon salımı geçen yıl yüzde 0.8 arttı ve 39.3 gigaton karbondioksite ulaştı. Sadece enerji tüketimi kaynaklı karbon salımı ise 2022’de yüzde 0.9 büyüdü.
Enerji talebinde dikkat çekici bir gelişme, Avrupa’daki gerileme. Rapora göre geçtiğimiz yıl Avrupa’nın toplam enerji talebi bir önceki yıla göre yüzde 3.8 geriledi.