Yenilik için açık inovasyon ağları
Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çağan, Üretim sektörünün geleceğini önümüzdeki dönemde 4 konunun şekillendireceğini düşünüyor. Bunlar sürdürülebilirlik, değişen tüketici profili, gelişmekte olan pazarlar ve karmaşık düzenlemeler. Çağan, “Bu konulara odaklanan üreticilerin başarılı olacağını düşünüyoruz. Üretim sektöründe faaliyet gösteren şirketler için kesintisiz, performanslı ve etkin çalışan bir BT altyapısı toplam verimliliğe katkıda bulunan en önemli unsur. Hem toplam satın alma hem de yönetim maliyetlerinde sağladığı kazançlar itibariyle sanallaştırmanın yükselen bir eğilim olarak devam edeceğini öngörüyoruz” diyor.
İş süreçlerinin takibi, kurumsal fikri mülkiyetin saklanması ve müşteriler ile erken safhalarda etkin iletişim için çözüm sağlayan ürün yaşam döngüsü yönetimi platformlarının önem kazanacağını düşünen Dassault Systemes Bölge Teknik Müdürü Alper Soysal, bu sistemlerin iş zekasını ileri bir seviyeye taşıyacağını söyledi. Soysal, “3 boyutlu bir ürünü, tek bir makinayı, bir üretim hattını, bir fabrikayı ya da tedarikçileri içerecek bir imalat ekosistemini kapsayabilen simülasyon ve optimizasyon teknolojileri önemini artıracak. Bireysel kullanımı oldukça yaygınlaşan sosyal ağlar, üretim sektöründe de profesyonellerin yaygın olarak kullandığı sahalara dönüşecek. Bu sayede yenilik için çok daha fazla katılımcının içinde bulunduğu açık inovasyon ağları oluşacak. Dassault için önümüzdeki dönemde önemli konulardan biri, PLM 2.0 yaklaşımını üretim sektörünün hizmetine sunmak . Geçen sene yaptığımız PLM Forum çalışmasını farklı sektörler için ayrı ayrı tekrarlayacağız” dedi.
Autodesk Türkiye Genel Müdürü Tolunay Tomruk ise sayısal prototipleme konusuna dikkat çekti. Tomruk, üretim şirketlerine tek bir sayısal model üzerinden tasarım, göreselleştirme ve simülasyon imkanı sunduklarını anlatırken, “Bu müşterilerimizin yüksek maliyetli fiziksel prototip üretim ihtiyacını azaltıyor, daha yenilikçi çözümler daha hızlı üretilebiliyor. Bunun yanı sıra üreticilerin üzerinde çevre ve diğer birçok konuda uyulması gereken yasal düzenlemelerle ilgili baskılar var, bu da üretim sürecinin tasarım aşamasından dokümantasyonuna kadar her aşamada yüksek kontrol ihtiyacı ve hatasızlık gerektiriyor. Sayısal prototiplemenin tüm dünyada yaygın şekilde kullanılmaya başlamasıyla ürünler daha tasarım aşamasındayken gerçek dünya performansını test etmek ve hatalar oluşmadan öngörerek telafisi zor ve pahalı hataların önüne geçilmesini sağlıyor” şeklinde konuştu.
Üretim sektöründeki müşterilerine çeşitli seçenekler sunduklarını anlatan Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim, “BT altyapı ürünleri ve servisleri”; “Dinamik BT altyapı çözümleri”;”Yönetilen altyapılar” “Altyapı servisi” gibi modellerin Fujitsu’nun Dinamik BT Altyapıları stratejisini bütünleyen ana hizmet bileşenleri arasında yer aldığını ifade etti. Zaim, “Hedeflerimizden biri, her ölçekteki işletmeler için yüksek kalitede veri depolama ve güvenli veri koruma çözümleri sunan Eternus markası ile önemli bir ihtiyaca cevap vermek” dedi.
Boğaziçi Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Nilgün Bökeer, 2010 yılı için bir hedeflerinin PLM (Ürün Ömrü Yönetimi) çözümünün yaygınlığını artırmak olduğunu söyledi. Bökeer, “Ürün ömrünü yönetmek, fikirlerin ürüne dönüştürülmesiyle başlıyor ve ürünün pazardan kalkmasına kadar devam ediyor. Yapılan araştırmalar, ortalama bir şirkette ortaya atılan 3 bin yeni ürün fikrinin ancak bir tanesinin başarılı bir ürüne dönüşebildiğini gösteriyor. Bu sonuç, fikirlerin ürüne dönüştürülmesiyle başlayan ürün ömrü sürecini yöneten PLM çözümlerinin firmalara ne kadar büyük bir katkıda bulunacağı konusunda fikir veriyor” dedi.
Teknotel Telekom Genel Müdürü Alper Selçuk, günümüzde birçok üretici kurumun, sunucularını kendi tesislerinde barındırarak, altyapı, servis ve işgücü kaynağı yaratmak yerine, profesyonel veri merkezi ortamını tercih ettiğini söyledi. Selçuk ayrıca, “ T-DSL ve T-SDSL servislerimizi daha da yaygınlaştırarak, üretici şirketlerin erişim ihtiyaçlarına yönelik yeni modeller geliştireceğiz” dedi.
Üretimde Bulut Bilişim
HP Yazılım Genel Müdürü Tayfun Topkoç, üretim sektörünün farklı yan mamullerini üreten şirketlerin en azından bilgilendirme ve senkronizasyon bağlamında bulut bilişimden yararlanabildiğini söyledi. Topkoç, “Üretim sektörü için bulut platformu, tedarik zinciri ve üretim zorluklarını adresleyecek şekilde konumlandırılmalı. HP, üretim endüstrisi için bulut bilişim platformunu pazara sundu. Platformun kullanılmasıyla hızla, büyük veri setlerinin toplanması, organize edilmesi ve analiz edilmesi mümkün. HP, üretim sektörüyle ilgili diğer alanlarda da bulut bilişim çözümlerini ve platformlarını konumlandırma çalışmalarına devam ediyor” dedi.
Deri sektöründe 2009 yılı da gerek iç piyasa gerekse ihracat anlamında oldukça sıkıntılı geçti. Ancak Desa Genel Müdürü Burak Çelet, 2010 yılından umutlu. 2010 yılının özellikle iç piyasada ertelenen taleplerin karşılanacağı bir yıl olacağına inanıyor. Çelet, sektörlerinin genel olarak diğer sektörlere göre teknolojik gelişmelere daha az duyarlı gibi görünse de aslında özellikle ürünlerin farklılaşması aşamasında teknolojik gelişmeler vazgeçilmez bir önem taşıdığını vurguladı. Çelet, Desa olarak ürünlerin gerek üretim aşamasında gerekse kullanım aşamasında farklılaşabilmesi için teknolojik gelişmeleri takip ettiklerini, yaptıkları işbirlikleriyle teknolojik gelişmeleri bizzat yarattıklarını söylerken, “Geçtiğimiz yıllarda hayata geçirdiğimiz su geçirmez deri projesi bunun en önemli örneklerinden biri. 2010 yılında da teknoloji yatırımlarımıza artırarak devam etmeyi planlıyoruz” dedi.
ARTronic Genel Müdür Yardımcısı E. Yüksel Erdoğan, üretim sektöründe nümerik kontrollü tezgahların kullanımı ve otomasyona yönelik uygulamaları yazılım ile izleme ve kontrolün her geçen gün arttığına dikkat çekti. Bu donanım ve yazılımların kesintisiz ve düzenli enerji ile beslenmelerinin mecburi hale geldiğini anlatan Erdoğan, aksi halde hem bu donanım veya yazılımların hata-arıza risklerinin yükseleceğini hem de üretimde oluşan gecikme ve kayıpların ekstra zarar yükü olacağını söyledi. Erdoğan, “Üretimin tamamının kesintisiz beslenmesi hem fireyi azaltmak hem de oluşan firenin geri dönüşüm ile tekrar üretim prosesine sokulmasını sağlamak açısından önemli. ARTronic olarak üretimde kesintisizliği sağlamak için UPS çözümleri üretiyoruz. ARTronic, Delta ve AEG olarak 1 kVA’dan 8000 kVA’ya kadar tek, paralel ve modüler UPS’ler ile üretimdeki makinaları ve donanımları kesintisiz besleyecek ürün ve çözüm projelerini oluşturuyoruz. Hedefimiz önemli referanslarımızın bulunduğu üretim sektörüne ait uygulamalarda pazar payımızı büyütmek” dedi.
MBIS Teknoloji Departman Direktörü Yusuf Çetin’e göre, üretim bütünleştirme ve üretim zekası çözümleri önümüzdeki dönemin en ilgi çekici konuları olacak. ERP sistemi ile daha etkin karar vermek ve üretim operasyonlarını kontrol altında tutabilmek için mevcut üretim hatlarının ERP sistemiyle bütünleşmesi kritik. Bu çözümler ile üretimden veri toplama, otomatik üretim teyitleri verme, hedef maliyet hesaplama, duruş analizleri, OEE hesaplamaları, kapasite kullanımları, verimlilik hesapları, otomatik uyarı ve bildirimler gibi birçok konuda sektörün talepleri karşılanabilecek. Ayrıca mobil çözümler ve RFID çözümleri de önümüzdeki dönemde şirketlerin yatırım yapmak isteği konulardan. Çetin, “Tedarik zincirinin etkin yönetimiyle ilgili olarak tedarikçi portallerinin önemli bir katma değer sağlayacağını düşünüyorum. EDI ve web tabanlı çözümler ön plana çıkmaktadır. 2010’u MBIS için üretim sektörüne yönelik projeler yılı olarak değerlendirebiliriz. Önemli projelerimizden ilki Coşkunöz’de başlattığımız otomasyon projesi. Bu projeyle şirket içerisindeki tüm süreçler RF cihazları ile yürütülecek, kanban kartları SAP sistemiyle bütünleştirilecek ve üretimden veri toplama için de SAP’nin MII ürünü devreye alınacak. MBIS’in geliştirdiği Supplier WebGate ürününün yeni versiyonunu, bu yıl müşterilerimizin kullanımına sunacağız” dedi.