Yerli ve milli kuantum teknolojileri geliştirilecek
Turkcell‘in liderliğinde Türk Standardları Enstitüsü (TSE) çatısı altında TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (TÜBİTAK BİLGEM) iş birliğiyle kurulan Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi, bu alanda standartların belirlenmesine öncülük edecek. Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi, kuantum teknolojilerinin Türkiye’de gelişimini destekleyecek ve global standartlara uygun olarak ulusal düzeyde uygulanabilirliğini sağlayacak. Komite, Avrupa Elektronik Standardizasyon Komitesi (CEN-CENELEC), Uluslararası Standardizasyon Teşkilatı ve Elektroteknik Komisyonu (ISO-IEC) çatısında gerçekleştirilen kuantum teknolojileri alanındaki çalışmaları da yakından takip ederek, bu konuda ülkemizde geliştirilecek yenilikçi teknolojiler için bir yol haritası oluşturulmasını hedefliyor.
Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, Türkiye’nin kuantum teknolojileri alanında uluslararası çapta söz sahibi olması gerektiğini belirterek, “Ayna komiteler, uluslararası standartların takip edilerek ulusal ihtiyaçlara göre uyarlanmasını ve yerel standartların oluşturulmasını amaçlayan uzman gruplar olarak görev yapıyor. Türkiye’nin öncü kurumlarından TSE çatısı altında, TÜBİTAK BİLGEM iş birliğiyle kurduğumuz bu Komite; üniversiteler, sanayi kuruluşları ve kamu kurumlarıyla yürüteceği çalışmalarla, ülkemizin kuantum teknolojileri alanında öncü bir rol üstlenmesini hedefliyor” dedi.
Kuantum teknolojilerinin teknoloji dünyasının geleceğinde çok önemli bir yer tutacağı öngörüldüğünü belirten Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, “Yüksek hassasiyetli ölçümler, güvenli iletişim ve güçlü hesaplama kapasiteleri sunan kuantum teknolojisinin, birçok sektörde ezberleri bozacağını biliyoruz. Ülkemizin sahip olduğu bilgi birikimi ve mühendislik yeteneğiyle, yerli ve milli kuantum teknolojilerinin geliştirmesini öncelikli hedefimiz olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Türkiye’nin küresel pazarlarda rekabet gücünün artması ve kuantum teknolojilerinin sunduğu yenilikçi çözümlerle geleceğe hazırlanmasını milli bir mesele olarak ele alıyoruz. Turkcell olarak liderliğini üstlendiğimiz bu önemli girişim, Türkiye’nin teknolojik gelişiminde bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor. Bu alandaki yatırımlarımızın yanı sıra şimdi de farklı stratejik kurumlarla iş birliklerini sürdürerek, ülkemiz için katma değer üreteceğiz” diye konuştu.
TÜBİTAK BİLGEM Başkan Danışmanı Dr. Atilla Hasekioğlu, “Ayna komitenin kurulmasına Turkcell ile birlikte öncülük eden TÜBİTAK BİLGEM olarak, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü (UEKAE) çatısı altında sahip olduğumuz derin uzmanlığı, ulusal ve uluslararası düzeydeki standartların oluşturulmasına katkılar sunarak harmanlayacağız. Bu iş birliğiyle Türkiye’nin kuantum teknolojilerinde öncü bir rol üstleneceğine ve uluslararası arenada daha güçlü bir ses olacağına inanıyoruz” dedi.
TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin ise, “TSE ayna komiteleri, ülkemizdeki standardizasyon çalışmalarının uluslararası arenada güçlü bir şekilde temsil edilmesini sağlıyor. Şu an 150’den fazla konuda çalışmalarını sürdüren TSE ayna komiteleri, ulusal çıkarlarımızı korumak ve uluslararası standardizasyon süreçlerinde etkili bir şekilde yer almak adına kritik bir rol üstleniyor. Turkcell ve TÜBİTAK BİLGEM iş birliğiyle bunlara ilave ettiğimiz Kuantum Teknolojileri Ayna Komitesi’nin de yenilikçi teknolojilerle ilgili standartların oluşturulmasına katkı sağlamasını hedefliyoruz” diye konuştu.
Kuantum teknolojileri; atom altı parçacıkların davranışlarını temel alan ve klasik fizik kurallarının ötesine geçen yenilikçi bir bilim dalı. Bu teknolojinin özellikle bilgi işlem, iletişim ve güvenlik alanlarında devrim niteliğinde gelişmeler sunması bekleniyor. Kuantum bilgisayarlar, geleneksel bilgisayarlara kıyasla çok daha karmaşık problemleri kısa sürede çözebilirken; kuantum kriptografi ile veri güvenliği en üst seviyeye çıkarılabiliyor. Kuantum sensörler ise daha hassas ölçümler yaparak birçok sektörde inovasyon fırsatları sunuyor. Bu teknolojiler, gelecekte dijital dönüşümün en kritik unsurlarından biri olarak kabul ediliyor.