“Yerli ve milli yazılım gücü olmayan bir ülke bağımsızlığını koruyamaz”
Teknoloji çağında ülkelerin bilgi teknolojileri alanındaki yetkinlikleri, güçlü birer global oyuncu olarak konumlanmalarında belirleyici rol oynuyor. Türkiye ise bu alanda kendini geliştirmeye devam ediyor. TÜBİSAD verilerine göre, bilgi ve iletişim teknolojileri (BT) sektörü, 2019’da TL bazında bir önceki yıla oranla %14’lük büyüme kaydederek 152,7 milyar TL’ye ulaştı. Sektörün ihracatı 6,5 milyar TL olarak gerçekleşirken, yazılım 23,4 milyar TL’lik hacmiyle bilgi teknolojilerindeki en büyük pay sahibi oldu. Bu büyüme ivmesinin pandemiyle birlikte hız kazanan dijital dönüşümün etkisiyle 2020 yılında daha da arttığı tahmin edilirken, yazılımda yerlileşmenin 2021’de ülkemizin uluslararası arenadaki gücünü artırması bakımından belirleyici olacağı öngörülüyor. Bu potansiyeli değerlendiren Bilişim A.Ş. Kurucusu Prof. Dr. Aydın Köksal, “21. yüzyılda bağımsızlığını korumayı amaç edinen güçlü ülkelerin, kendi savunma sanayilerine sahip olması ne denli gerekliyse; bunun ancak en ileri teknolojik düzeyde donanımlı, yerli ve milli bir yazılım gücüne sahip olarak başarılabileceği de içinde bulunduğumuz yeni dijital çağın tartışılmaz bir gerçeğidir” dedi.
“Yazılımda yerlileşme, Türkiye’yi çağdaş uygarlığın temsilcisi yapabilir”
Girişimci bir mühendis olarak 50 yıllık meslek yaşamı boyunca Türkiye’nin yerli ve milli bir yazılım gücüne sahip olabilmesi için altyapı ve endüstriyel yazılım ürünleri geliştirme yolunda emek verdiğini belirten Prof. Dr. Aydın Köksal, Türkiye’nin bugünkü birikiminin, yeryüzünde çok az ülkede bulunduğuna dikkat çekti. Köksal, “Yazılım sistemleri, her duruma uyarlanabilen yüksek değişkenliğe sahip düşünsel – kurgusal sistemler olarak, insanoğlunun tasarlayıp üretebileceği en karmaşık endüstriyel ürünlerdir. Bilgisayar donanımını işlevsel kılan yazılım ise içinde bulunduğumuz çağdaş uygarlık aşamasında, bu işlevselliği kanıtlayan bir standart oluşturur ve insanoğlunun yaratıcı gücüyle ürettiği bir ekin ya da kültür birikimine dönüşür. Bizler de yerli ve milli nitelikteki yazılım sistemleri birikimimizi, ülkemizin ‘çağdaş uygarlığın bir temsilcisi’ durumuna yükselmesi için bir araç olarak kullanabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Boeing gibi küresel oyuncuların radarında olmaya devam edeceğiz”
Kurucusu olduğu Bilişim A.Ş.’nin 1985’ten bu yana yaklaşık 250 projeyle sektöre öncülük ettiğine değinen Prof. Dr. Köksal, “Aralarında bakanlıklar, bankalar ve üniversitelerin bulunduğu kamu – özel, askeri – sivil, sanayi – hizmet kurumlarından birçoğunu, özellikle de makine ve otomotiv endüstrisinde demir-çelik, döküm, havacılık ve uzay sanayiinde üretim sektörlerini, 35 yıldır üstün nitelikli yazılım gücüyle donatıyoruz. Kurumsal kaynak planlama yazılımımız BilişimERP, iş zekası yazılımımız BilişimBI, insan kaynakları yazılımımız BilişimHR gibi tescilli markalarımızla önemli başarılara imza attık. Kompozit döküm sanayiinden bir müşterimizin başarısı dolayısıyla, BilişimERP ürünümüzün ABD’li havacılık ve uzay şirketi Boeing’in tedarikçiler listesine girmiş olması kesinlikle bir rastlantı değil. Gelecekte de tümüyle Türk sermayeli yerli ve milli bir şirket olarak kalma sorumluluğumuza sadık kalırken, küresel oyuncuların radarında olmaya devam edeceğiz” dedi.