Yeşil BT ve Çevreci Yaklaşımlar Çağındayız
Küresel ısınmanın yarattığı yıkıcı etkilerle birlikte tüm dünyanın daha iyi bir gelecek için yeşil teknolojilere yönelmesi kaçınılmaz bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Bilişim alanındaki birçok şirket yeşil BT sistemlerine ilgi duyarak bu dönüşümde rol almaya devam ediyor.
Günümüzde giderek artan veri miktarı ve iş süreçlerindeki kesintilerin telafi edilemeyecek zararlara yol açabilmesi, veri merkezlerinin iş yükünü durmaksızın artırıyor. Veri merkezlerinin aralıksız çalışma zorunluluğu ve giderek artan iş yükü daha yüksek enerji tüketimiyle birlikte, iklimlendirme çözümlerine de önemli boyutta harcama yapılmasına neden oluyor. Şirketler, yeşil BT ve çevreci teknolojiler konusunda bilinç sahibi olmalarına karşın, bu sistemlerin kısa vadede getirdiği maliyet yükünü karşılayamadıkları için, bu sistemleri kullanma konusunda çekimser davranmayı tercih ediyorlar.
Bunun yanı sıra yeni nesil veri merkezlerinde kullanılan “yenilenebilir enerji kaynakları” artan veri depolama ihtiyacını karşılarken, kendi enerjisini üreten yapılarıyla doğaya verilen zararı en az seviyeye indirmeyi başarıyor.
Veri merkezlerinde güneş, rüzgâr, su ve jeotermal enerji kaynaklarını kullanan şirketlerin, toplam enerji tüketiminde ise yüzde 75 yenilenebilir enerji kullanıldığı son dönemde yapılan araştırmalarla belirtilirken, önümüzdeki 10 yıllık süreçte BT yöneticilerinin hedefinde kendi enerjisinin tamamını kendisi karşılayan veri merkezleri yer alıyor.
Dijitalleşme, E-dönüşüm ve Bulut bilişim gibi kavramlar da şirketlerin yeşil BT ve çevreci yaklaşımlar açısından atması gereken önemli adımlar olarak karşımıza çıkıyor.