Yetkinlikler her şirkette artmak zorunda!
Red Hat, 27-28 Nisan tarihlerinde düzenlediği Red Hat Summit 2021 Sanal Deneyimi’nde yöneticiler ve açık kaynak liderlerinin yanı sıra en son açık kaynak teknolojileri ve trendlerinin ön saflarında yer alan yenilikçi müşterileri ile bir araya geldi. Açılış konuşmasını yapan Red Hat CEO’su Paul Cormier, “Sektörün açık kaynak geliştirme modellerini benimsediğini görmek heyecan verici. Daha fazla açık kaynak alternatifi olması ve açık kaynaklı projelere daha fazla katkı sağlanması önemli. Çünkü daha fazla seçeneğin yanı sıra daha hızlı ve iyi inovasyon getiriyor. Dijital dönüşüm etkisini göstermeye başladı, uygulamalar ön plana geçti ve “her şirket bir yazılım şirketi” oldu.
Koronavirüs, kurumları yeni inovasyonlar yönlendirmeye ve müşteri taleplerini karşılamak için dijital dönüşüm çabalarını hızlandırmaya zorladı. Bulut bilişim ve “always-on” hizmetlerin öne çıkması, kurumların operasyonel modelleri olarak hibrit buluta giderek daha fazla güvenilmesi anlamına geliyor. Hibrit bulut, birden fazla genel buluttaki ve mevcut veri merkezi altyapısındaki hizmetlerle ve şirket içi iş yüklerini bir araya getirmek ve bu arada sınıra doğru genişlemek demek. Tüm bunlar yeni beceriler, yeni araçlar ve yeni stratejiler de gerektiriyor ve her CIO bir bulut operatörü halini alıyor. Yalnızca birden fazla konuma değil, aynı zamanda birden fazla buluta yayılmış büyük bir veri merkezinin korunması, yüksek vasıflı bir BT işgücü gerektiriyor. Tutarlı bir hibrit bulut temelinin önemine dikkat çekilirken, CIO’ların aldığı her kararın temelinde seçim ve esneklik olması gerektiğine dikkat çekildi. İster yönetilen bir hizmet ister şirket içi dağıtım olsun, iş yükleri, bulut operatörleri olan CIO’ların ihtiyaç duydukları her yerde, her zaman ve her şekilde çalıştırabilecekleri iş yükleri olmalı. Sınır bilişimin yükselişiyle birlikte 5G’li telekomünikasyon, yapay zeka (AI), artırılmış gerçeklik ve daha fazlası geliyor ve bu da bilgi-işlem kaynaklarını kurumsal ağların en uzak kenarlarına götürüyor. Bulut operatörü olmak, yeni temel teknolojileri daha fazla benimsemeyi ve entegre etmeyi de gerektiriyor. Bulut operasyonlarını uygun ölçekte daha da genişletmek için bu teknolojilerin üstünde ve ötesinde nelerin gerekli olduğunu anlamanın yanı sıra bu genişletilmiş ortamları tam olarak oluşturmak, yönetmek, sürdürmek ve güvence altına almak için dahili olarak beceri kazanmak gerekiyor. Açık hibrit bulut stratejisi için temel platformları başarıyla dağıtmak önemli, ancak beraberinde daha fazla zorluk getiriyor: güvenlik, uyumluluk, ağ oluşturma ve yönetme. Bulut statik bir dağıtım değil; dinamik iş ihtiyaçlarına ve pazar taleplerine uyum sağlamak için değişiyor ve değişmesi de gerekiyor. Özel dağıtımların şimdi ne gerektirdiğini (ve gelecekte ne gerektireceğini) anlamak, bulut operatörleri olan CIO’lar için başarının anahtarı. Red Hat ve Boston Üniversitesi’nin duyurduğu, geniş kapsamlı işbirliği önem taşıyor. Bu işbirliği açık hibrit bulut araştırmalarına, büyük ölçekli operasyonlara ve açık kaynak ve gelişmekte olan teknolojilerde yetenekli yeni nesil bir yetenek havuzu oluşturmaya yardımcı olacak programlara yapılan yatırımlara odaklanıyor. Yeni veri merkezi; çıplak metal sunucular, sanallaştırılmış ortamlar, sınır cihazlar ve potansiyel olarak çok sayıda bulut hizmetlerinden oluşan hibrit bulut anlamına geliyor. CIO’lar bu karmaşık, geniş bulut ayak izlerinin yeni operatörleri ve bu bulutlarda çalışabilecekleri platformlara, araçlara, süreçlere ve insanlara ihtiyaç duyuyorlar. Red Hat bu noktada her şirketin bir yazılım şirketi olmasına ve CIO’ların yeni bulut operasyonları dünyasına uyum sağlamalarına yardımcı olmaya hazır olduğunu dijital etkinlikte vurguladı.