Yıkıcı teknolojilere hazır olduğunuz kadar güçlüsünüz
KPMG, “2017 Telekomünikasyon Sektöründe Yıkıcı Teknolojiler” araştırması için Türkiye başta olmak üzere 17 ülkeden 580 telekomünikasyon şirketi yöneticisiyle görüştü. Araştırmaya katılan şirket yöneticilerinin büyük bölümü, yıkıcı teknolojilere uyum planları olmadığı için endişeli. Telekomünikasyon liderlerinin yüzde 78’i işletmelerin yeni çalışma şekillerine uyumda eksik kalmasından korkuyor. KPMG’nin raporu, şirketlerin kasırgaya kapılmamak için tedbir alması gerektiğini gösteriyor. KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri Serkan Ercin, şirketlerin dijitalleşen dünyaya ayak uydurmak için hızlı, güvenli ve güvenilir şebekeler tedarik etmeye çalıştığını belirtti. Ercin, “Bir yandan rekabet devam ediyor, öte yandan herkes 5G ve sonrası teknolojileri geliştirmek, altyapılarını dönüştürmek için çaba harcıyor. Yeni teknolojiler telekomünikasyon sektörü için tehdit olmakla birlikte, fırsatları da beraberinde getiriyor. Bu araştırmada şirketlerin sundukları ürün ve hizmetleri geliştirmek, maliyetlerini düşürmek ve rakiplerine üstünlük sağlamak için yıkıcı teknolojileri kullanmaya hevesli olduğunu görüyoruz” bilgisini verdi. Ercin, kurumsal soru işaretlerin şöyle anlattı:
“Yöneticiler, her gün dijital hücrelerle birbirine daha çok bağlanan dünyanın gerisinde kalmaktan ve kendi hâkimiyet alanlarını piyasaya yeni giren oyunculara kaptırmaktan endişeli. Dünya genelinde birçok telekomünikasyon şirketi, internet ve içerikle ilgili pazarlara geçiş yapmayı planlıyor. Ama şirketlerin sadece yüzde 11’i yıkıcı teknolojileri yönetmek için net strateji ve göreve sahip olduğunu belirtiyor. Ankete katılanların yüzde 79’u mobil cihazlar üzerinden internet aracılığıyla ulaşılabilen içeriklerde karşılarına çıkan fırsatlardan yararlanma kabiliyetine sahip olmadığı kanısında. Türkiye’deki yöneticiler ise mobil içerik hizmetlerinde becerikli olduklarına inanırken, yeni teknolojileri uyarlama konusunda endişe duyuyor. Yıkıcı teknolojiler büyük değişimleri beraberinde getirirken, müşteri de işletmeler arası ticaret de olsa ağlar, platformlar, cihazlar ve kişilerin hepsinin seçilen stratejiye uyumlu olması gerekiyor. Müşteriyle yüz yüze gelen çalışan ve ağ mühendislerinden oluşan ekiplerin geleneksel kurumsal modeli değişiyor. Telekomünikasyon liderlerinin yüzde 78’i, işletmelerin yeni çalışma şekillerine uyum konusunda eksik kalmasından korkuyor. Sadece yüzde 8’lik kesim şirketlerinin yıkıcı teknolojileri bünyelerine katmak için doğru becerilere sahip olduğu kanısında. Türkiye’de de durum farklı değil. Türkiye’deki yöneticiler yıkıcı teknolojilerle ilgili stratejilere sahip olduklarını, ama bu yol haritasının üst düzey yöneticilerin gündeminde olduğunu belirtiyor. Müşterilerinin önem verdiği IoT, giyilebilir teknolojiler ve veri analitiği konularında pazarlama çalışmalarına ağırlık veren şirketler, müşteri memnuniyetini ön planda tutuyor. Şebekelerde olası kesintilerin önüne geçmek için en önemli konu ise altyapı bakımları. Şebekeyi uzaktan izleyen ‘nesnelerin interneti’, kesintiler yaşanmadan gerekli bakımların önceden yapılmasına olanak sağlıyor. Ancak araştırmaya katılan yöneticilerin sadece yüzde 30’u altyapı kalitesinin ‘nesnelerin interneti’ ile artırılacağı kanısında. Sektör yeni teknolojilerin büyük etkiye sahip olduğunu düşünse de, yatırım konusunda tutucu ve para kaybetme riskini azaltmak için kendini koruyor.”
KPMG’nin “2017 Telekomünikasyon Sektöründe Yıkıcı Teknolojiler” araştırmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
- Telekomünikasyon liderlerinin yüzde 82’si, işletme modellerinin ezber bozan teknolojilerle değiştiği kanısında.
- Katılımcıların yüzde 70’inden fazlası; veri analitiği, mobil, bulut, sosyal medya, nesnelerin interneti, pazarlama platformları, dijital ödemeler ve yapay zeka alanlarının müşterilere hizmet verme şekillerini değiştirdiğini belirtti.
- Katılımcıların sadece yüzde 11’i şirketlerinin yıkıcı teknolojilere yönelik açık bir strateji ve misyona sahip olduğuna inanıyor.
- Yöneticilerin sadece yüzde 23’ü şirketlerinin ezber bozan teknolojilere yönelik stratejik vizyon bakımından çok hazırlıklı olduğunu hissediyor.
- Katılımcıların yüzde 58’i yıkıcı teknolojilerin sektörde fırsatlar yaratacağı konusunda iyimser.
KUTU
Yıkıcı teknolojiyi yapıcıya çevirme formülü
Telekomünikasyon şirketleri internet ve içerikle ilgili şirketler haline gelirken, güvenli ve güçlü şebekelerin koruyucusu da olması gerekiyor. Bu konudaki uyarılar şunlar:
- Yatırım stratejilerinde yıkıcı teknolojiler üst sıralarda yer almalı. Örneğin bir telekomünikasyon şirketinin otomatik bir müşteri arayüzü yoksa, buna sahip diğer şirketlerin gerisine düşmesi kaçınılmaz. Şebeke kesintilerini azaltmak için IoT ve kestirimsel analitikten yararlanmayan şirketler, makas değişiminin anlık olduğu dünyada müşterilerini hızla kaybedebilir.
- Veri artık altın değerinde. Ağ operasyonundan tedarike, maliye ve hasılatın muhasebeleştirilmesinden pazarlama ve müşteri hizmetlerine, içerik temininden eğitim ve gelişmeye kadar her şeye veriler yön veriyor. Gelişmiş veri analitiği, talep ve bakım ihtiyaçlarını öngörmek ve aksaklıkları tespit etmek suretiyle ağ operasyonlarında dönüşüm sağlayabilir. Siber güvenlik sistemlerini desteklemek için de veri analitiği kullanılabilir.
- Ağ kalitesi ve güvenirliği için yıkıcı teknolojilerden yararlanmak gerek. IoT ağların güvenilirliğini geliştirebiliyor, uzaktan izleme ve analitik yoluyla hizmet kesintilerinin önüne geçebiliyor.
- Her geçen gün gelişen teknoloji geleceği belirsiz kılıyor ve bu da kültürel ve organizasyonel değişime yatırım yapmayı gerekiyor. Telekomünikasyon şirketleri, personelin ezber bozan teknolojilerin potansiyellerini anlamalarını ve çözümleri uygulayacak teknik becerilerle donatılmalarını sağlamalı.