Yitik Ülke sosyal medya üzerinde kurulan ilk yayınevi
Yitik Ülke Yayınları’nın Kurucusu Kadir Aydemir, yayınevinin ilginç öyküsünü anlatırken teknolojinin tüm imkânlarından faydalandıklarının da altını çizdi.
Öncelikle “Yitik Ülke aslında bir edebiyat ülkesi” diyen Kadir Aydemir, 2006 yılında kitap basımına başladıklarını kaydetti. Aydemir, “Yitik Ülke’yi 1997’de Gülsuyu Mahallesi’nde yaşarken bir gecekonduda projelendirdim. Önce MiRC programında Dal.Net sunucusunda bir sohbet kanalıydı, sonra ‘Başka’ adında bir şiir dergisi oldu. Zamanla bir web dergisi (www.yitikulke.com) ve yayınevi oldu. Yitik Ülke Yayınları alternatif edebiyatı desteklemek için kuruldu. Şiirin, öykünün ve romanın yanında farklı disiplinlerde güçlü yapıtların yayımlanacağı, ‘alan açıcı’ bir ortam demek doğru olabilir. Edebiyatı seviyoruz ve sevdiğimiz, beğendiğimiz kitapları yayımlıyoruz. Kütüphaneler kuruyoruz. Ağaçlar dikiyoruz, tüm okurlarımıza ağaç tohumları hediye ediyoruz. Hayatın içinde bir yayınevi Yitik Ülke” şeklinde konuştu.
Marka canlı bir şeydir
Uzun yıllardan beri sosyal medya denen âlemin içinde olduğuna işaret eden Aydemir, sözcükleri ve interneti iyi kullandığını vurgulayarak “Gençliğimde Kadıköy’de bir bilgisayar şirketinde ofisboyluk yaptım, sonra başka bir teknoloji şirketinde teknik servislik ve satış elemanlığını denedim. Bugün sosyal medya ajanslarının büyük paralara yaptığı/bulduğu şeyleri ben tek başıma ve ücretsiz, herkesle paylaşarak deniyorum. Sosyal medyanın kullanım ve uygulama alanlarını birebir test ediyorum. Yitik Ülke canlı ve güçlü bir takipçiye sahip. En önemli şey sanırım onların yanında olmak ve samimiyet. İçimden ne geçerse onu paylaşıyorum; kâh sokaktayım kâh bir okulda, bazen bir yerde kitap okuma etkinliğinde veya okurlarla bisiklet turunda. Yaratıcı fikirlerle besliyorum yayınevini; benim kurduğum kocaman bir düş aslında Yitik Ülke. Bol bol kitap okuyarak ama teknolojiyi de yakından izleyip sezgilerimle yeni projeler yaratarak okurla bağı daha da güçlendiriyorum. Yitik Ülke Yayınları’nın sosyal medyadaki gücü okurlarını bir ‘müşteri’ gibi görmemesinden, onların arkadaşımız olduğunu bilmemizden kaynaklanıyor. Çünkü marka canlı bir şeydir. Hayata karışmayan, yapay bir edebiyat-yayıncılık anlayışı bana göre değil. Dünyanın her yerinde dostlarımız var, ne mutlu ki… Yitik Ülke, umarım kitaplarımız kitapçılarda daha fazla okundukça daha da büyüyecek ve daha fazla sosyal sorumluluk projesine imza atacağız. Daha fazla okura, kitapları koklamayı seven gerçek okura ulaşacağız” dedi.
Yitik Ülke teknolojiyi ilk elden uyguluyor
Kadir Aydemir, Yitik Ülke için ‘Yitik Öykü’ adlı bir öykü kitabı hazırladığını, birkaç aya yayımlanacağını belirterek kitabın ‘Twitter’da yazılan kısa öykülerden oluştuğunun altını çizdi ve “Sırada kediler üzerine bir kitap var. Ondan sonra da kitap kahramanları ile ilgili bir kitap gelecek. Yeni projelerle ilgili detaylı bilgileri web sitemizde ve Twitter hesabımızda herkesle paylaşıyorum” açıklamasını yaptı. Aydemir, teknolojiyle olan ilişkisini şu şekilde aktardı:
“Teknoloji artık vazgeçilmez bir parçamız. Özellikle mobil internetle her anımız çevrimiçi ama gittikçe daha az kitap okuyup daha az tiyatroya, sinemaya gidiyoruz. Kendimize vakit ayıramıyoruz pek. İletişimimiz zayıflıyor bana göre. Mektup, daktilo, telefon ve radyo yılları özleniyor. Teknoloji bir nostalji bulutuyla birlikte sarıyor her yeri. Yitik Ülke teknolojik ilerlemeleri elbette takip ediyor ve ilk elden uyguluyor. Instagram’dan Facebook’a, Tumblr’dan Twitter’a ve bloglarımıza, her noktada Yitik Ülke’ye #yitikulke etiketiyle ulaşmak mümkün. Kitap tanıtımlarında teknolojinin tüm imkânlarından faydalanıyoruz. Bir yayınevini edebiyatla ayakta tutmak zor, çok emek istiyor. 17 yıldır Yitik Ülke projem için ter döküyorum. Reklam bütçemiz de çok sınırlı olduğundan, özellikle internette aktif tanıtım ve duyurular yapıyoruz. Okurumuz bizi yalnız bırakmıyor, sağ olsunlar. Kocaman bir aileyiz. Tanıtım ve duyurularda onlar destek oluyor, hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim.”