Yükünü atan, faydayı gören kiralıyor
Bulut bilişimle birlikte, bu dev yapının alt başlıkları da tüm avantajları ile kullanıma hazır. Bunlardan ilk akla geleni ‘SaaS’, yani ‘hizmet olarak yazılım’. Sahip olma alışkanlığını, ‘ihtiyacını bul, istediğin kadar kullan, kullandığın kadar öde’ felsefesine dönüştüren bu yapı, beraberinde türlü maliyet avantajları da taşıyor.
Sahip olmak mı olmamak mı? Daha doğrusu kiralayıp, bir maliyet ve yönetim avantajları dizisi elde etmek mi? Bulut bilişim bu soruya net yanıt verdi, hizmet olarak yazılım (SaaS) kavramı da bulutun bu yöndeki bir fayda örneği oldu. Hem de kurumsal iş başlıklarının hemen hemen hepsinde kolaylıklar sunarak… Gartner Türkiye Yönetici Ortağı Halil Aksu’ya göre, mevzuat ve alışkanlık nedeniyle SaaS, Türkiye’de dünyanın diğer bölgelerinde olduğu kadar hızlı yaygınlaşmıyor. “Buna iletişim maliyetleri ve hizmet kalitesi de eklenince, maalesef arzu edildiği şekilde kullanılamıyor” eklemesini yapan Aksu, ancak kurumun dış sınırlarında, müşteri ile temas noktalarında, dış iletişiminde bazı durumlarda SaaS örneklerinin görüldüğünü hatırlattı. SaaS’ın vaat ettiği en önemli kolaylık yatırım maliyeti ve kurumsal sahiplik olmaması, ‘kullandığın kadar öde’ prensibi ile hesaplı bir iş modeli olması. Ama Aksu’ya göre, henüz her sağlayıcı tam olarak böyle çalışmadığı için, örnekler sınırlı sayıda. SaaS en çok KOBİ’ler için cazip görünüyor. Zira Aksu’nun da dikkat çektiği gibi, KOBİ’lerin pek çoğunda bir BT birimi dahi yok. Bu yüzden en büyük SaaS potansiyeli de burada. Aynı şekilde, en büyük bulut potansiyeli de burada ve Aksu’nun da belirttiği gibi SaaS, bulutun en somut ve kullanışlı uygulaması olarak algılanmalı. Hatta onun bir sonraki aşaması BPO olabilir, yani genelde KOBİ’lerin yaptığı ‘iş süreçleri dışkaynak kullanımı’. Ama bu yapının gelişiminin önünde de bazı engeller var. Aksu’ya göre, en büyük sıkıntı; eksik veya engel iletişim altyapısı, bunun maliyeti ve hizmet kalitesi. İkinci büyük engel ise sahip olma alışkanlığını kırmanın zorluğu. Aksu, biraz temkinli bir tutumla, “Bir ümit, yeni yetişen gençlerin, doğuştan sayısalların bu konulara biraz daha farklı bakmaları. Ama şu anki karar verici nesil, bu konuya pek sıcak bakmıyor” yorumunu yapıyor.
Kısa vadede bilgilenme, orta vadede uygulama, uzun vadede başarılı örneklerle gurur duyma hevesi bulut olmasın.