Yurtsan Atakan
Aydın. Entelektüel. Dünyaya açık. Vizyoner. Eleştirel. Muhalif. Gusto sahibi. Güzellik seven. Girişimci. Hep ve her zaman gazeteci. Bilişim haberciliğinin ilk ismi. Hürriyet Gazetesi’ne e-Yaşam Eki’ni 6 yıl hediye eden…
2002’de bir gün Faruk Eczacıbaşı, TBV Genel Sekreteri Akın Evren, Yurtsan Atakan ve ben, bir öğle yemeğinde bir araya geldik. Faruk Eczacıbaşı, Yurtsan’ın çalıştığı Hürriyet gazetesinin, TBV’nin de fikirsel katkısıyla bir BT eki çıkartıp çıkartamayacağını sordu. Yurtsan, Hürriyet yönetimiyle konuştu. 2002 Aralık’ında Hürriyet’in e-Yaşam BT eki hazırdı.
TBV’de projelerden sorumlu Tuncer Üney e-devlet konusunda, ben e-toplum konusunda makaleler yazdık. Başka uzmanlar, başka konularda yazdılar. Haber ve yorumlarla ek zenginleşti. Herhalde yeterli reklam geliri sağladı ve Hürriyet Yönetimi’ni memnun etti ki, ayda bir değil, onbeş günde bir yayınlanmaya başladı.
Ta ki, ekonomik kriz ülkemizi “teğet” geçmeye başlayana kadar. Hürriyet, Ek’i kapattı. 115. son sayısı 14 Kasım 2008’de yayınlandı. Bitti.
Yurtsan, yeteneğini başka yayınlara yöneltti. Ama Hürriyet gibi önemli bir ulusal gazete, e-Yaşam gibi özgün bir yayını sürdürememiş oldu.
Ek’in önemi, sadece BT “haberleri” yayınlamak değildi: Esas, BT’nin toplumsal katma değerini sürekli örneklemekti. Türkiye’nin, sadece BT ithal ederek, sadece BT tüketerek, küresel rekabetçiliğin sadece ve hep peşinde koşacağını, ama eğer BT’yi toplumsal yarar amacıyla kullanma yöntemlerini uygulamaya alışırsa (İnovasyonu BT ile, BT’yi inovasyonla), daha taktik ve stratejik bir koşu tutturabileceğini (ve bu sayede arkalardan önlere doğru sıra atlayabileceğini) anlatmak için e-Yaşam uygun ve özgün bir kanaldı.
Eh, ülkemizde herşey, “bir yere” kadar…
Popüler bir yazarımızın doğru teşhisiyle: Yurtsan’ı sevdik, ama acaba anladık mı? (Haşmet Babaoğlu,31.08.12).